anasayfa kategoriler idesözlük müze rehberi köşe yazıları sunumlar amacımız bize ulaşın
› Kategoriler  

 



TÜRK CİLTLERİ

Arapçadan dilimize geçen Cilt kelimesi deri demektir. Cilt yapan kişiye 'Mücellit' denir. İyi bir cildin yapılabilmesi için istenen vasıf ve renkte derinin mevcut olması şarttır. Topkapı Sarayı Müzesi ’nde ve Türk-İslam Eserleri Müzesi’nde bulunan 13. ve 14. yy’a ait Selçuklulardan kalma çok sayıda deri cilt, o devirlerde deri işlemenin ileri düzeyde olduğunu göstermektedir. Cilt yapımında kullanılan diğer malzeme mukavva / murakka   (1) dır.

Bir cilt dört parçadan meydana gelir.
-Alt ve üst kapak, kitabın alt ve üst kısmını örter.
-Dip-sırt, kitabın arkasını örter.
-Miklep, ön tarafını örter, sol kapak üzerindedir. Ucu genellikle üç köşe olup bu kısım kitabın arasına girer.
-Sertap, miklebin kapağa bağlandığı yerdir. Aynı zamanda miklebe hareket imkanı sağlar.

Cilt üzerindeki süslemeler: dış ve iç yüzde olmak üzere iki kısımdır. Dış yüzde ortada genellikle beyzi olan  kısma 'şemse' denir.(2) İki ucu uzatılarak süslenmiş olanları 'salbekli şemse' dir. Kapağın dört köşesine yapılan süslere 'köşebent' denir. Türk ciltlerinde genellikle şemse ile köşebent arasında kalan kısım boş bırakılmıştır. 16. yy ciltlerinde bu kısmında süslendiği görülür ki bu ciltlere 'mulemma şemse' denir. Kapağın dış kısmını çerçeveleyen kısım 'bordür' dür, bordür üzerine yuvarlak veya beyzi şekilli parçalar konulmuş ise bunlara da 'kartuş pafta' denir.

Türk kitap kaplarında genellikle iç kısım, kalın katığ oyma süslü ve sadece merkez madalyondan ibaret, bazen de aynı şekilde köşebentleri ihtiva eder. Zemin tek veya iki renktir. Bazen de dıştaki süsleme, derinin rengi değiştirilmiş olarak içinde de tekrar eder. Bazı Türk kaplarında da, dış yüz gibi içleri de kabartma olarak yapılmıştır. Ender olarak altınla yapılmış halkar süsleme görülür.

Süsleme yapılacak olan yerler murakka ile birlikte kesilip kabartma özelliğinde başka bir derinin bu bölgeye yapıştırılmasıyla oluşmuşsa buna 'gömme şemse' denir. Kalıp, yaldız kullanılmadan direkt cildin üzerine basıldığında 'soğuk şemse' olarak adlandırılır. 15. yy’a kadar ciltler bu şekilde yapılmıştır.

Kalıp'lar; ilk zamanlar demir ve tahtadan yapılmıştır. Daha sonra sertleştirilmiş deve derisinden kalıplar tercih edilmiştir.
Şiraze, kitabın yapraklarını düzgün tutan örgüdür. Kitabı cilde bağlar.

15. yy’da yapılan ciltlerde tabiattan stilize edilmiş (3) yaprak, rumi (4), bulut, penç, hatayi, gibi motifler kullanılmıştır. Bu dönemde şemseler yuvarlaktır.
Bu dönemin ilk örneği 1434 - 35 te Sultan II.Murad’a sunulan müzik ile ilgili bir kitaba kaplanmıştır.
1464 te Fatih Sultan Mehmet için Hattat Şemseddin Kudsi’nin yazdığı, Merzuki’nin ‘Şerh-i divan al-Hamase’ adlı kitabın kabı, bu devrin Türk sanat zevkinin kitap kaplarında milli karakterini bulmaya başlamasının ilk örneklerinden biridir. Bu kapta kabartma motifler altınla yaldızlanmış, üzerleri ucu sivri sıcak demirle tarama süsler yapılmıştır.

16. yy’da mücellitler ilk defa Osmanlı sarayı içinde diğer sanatkarlar gibi bir zümre oluşturmuşlardır. Bu dönemde görülen deri kaplar, ya tezyin edilen kısımla üzerindeki kabartma süslere sarı ve yeşil olmak üzere iki renk yaldız veya yalnız kabartma süslere yaldız sürülür, zemin derinin kendi rengidir.

Şemseler 15. yy’da olduğu gibi tamamen beyzi ve salbeklidir. Dış kenar çerçevede kartuşlar vardır.
Bu yüzyılın kaplarında bir önceki dönemin motiflerine nar çiçeği, altılı çiçek, kaplan çizgisi ve beneği, ve özellikle tırtıllı yaprak motifi ilave edilmiştir.
Topkapı Sarayı Müzesinde bulunan Hünername’ nin kabı, şemse, salbek ve köşebentler kabartma olarak yapıldığı halde bunların arasındaki alan yaldızlı motiflerle doldurulmuştur.
Bu dönemde mukavva / murakka üzerine deri yerine kumaş kaplanarak yapılan kaplara en iyi örnek Ali’nin Topkapı Sarayı Müzesi'nde bulunan ‘Nusretname’ adlı kitabının kabıdır. Kap kırmızı atlas üzerine ‘zerduzi’ işleme denilen tezyinata sahiptir ve bir deri kabın bütün özelliklerini taşır.

17. yy Türk deri ciltlerinde, teknikte bir değişiklik olmamakla birlikte, kompozisyonda ve motiflerin işlenmesinde ve işçilikte bariz bir gerileme gözlenir. Bir çok kapta köşebent ve bordür tezyinatı kalkmış yerine yan ve tepeleri çıkıntılı büyük şemseler kullanılmıştır. Bazılarında beyzi şemseler yapılmış, dış kenar bordürü yerine kalın zencerek çekilmiştir. Salbekler fazla büyüyerek 16. yy’daki zerafetini kaybetmiştir.
Bu dönemde  Türk-İslam Eserleri Müzesi ’nde bulunan 1665 tarihli Derviş Ali’nin yazdığı Kur’an kabı dönemin en güzel örneğidir. Kapta ki tezyinatta karışıklık gözlenir. Ancak bu dönemin mücellitleri renk konusunda asaletlerini koruyabilmişler çiğ renkleri gelişigüzel kullanmamışlardır.

18. yy da klasik deri kapların yapılmasına devam edilmiştir. 1709 da III Ahmet için yazılan Zübde-i Asar  el Mevahib ve’l Envar’ adlı kitabın dış yüzü her bakımdan 16. yy kaplarından aşağı değildir.
Bu yüzyılın ilk yarısından itibaren başka tip ve teknikte kaplar yapılmaya başlanmıştır. Lake ciltler, Realist motifler (5) kullanılarak yapılan ciltler, 'Yek-şah' denilen ve yaldız sürülmüş deri zemine demiri kakarak yapılan ciltler, 'Rokoko' (6) süslemeli ciltler.

19 - 20. yy da demir kakma tekniğiyle yapılan ciltler ve rokoko ciltleri fazla yapılmaya başlanmış ve bu yeni usuller, klasik ciltlerle aradaki bağı tamamen koparmıştır.
Ancak her türlü etkiye rağmen Türk ciltleri, İslam milletleri arasında kapların içinde kendine özgü karakteri olan ve diğerlerinden kolaylıkla ayrılabilen orijinal eserlerdir.

Murakka üzerine deri kaplanarak yapılanlardan başka maddi olarak kıymetli olan ancak ciltcilik sanatı içine girmeyen bazı ciltler vardır ki bunlar arasında fildişinden oymalı, mozaik tezyinatlı, jattan kabartma süslemeli, altın kaplamalı ve üzeri yakut, zümrüt, inci ve elmasla kaplı olanları vardır.

Türk Lake Ciltler (7)

Sulu boya ve altın yaldız, fırça ile tahta, deri ve mukavva gibi maddelere işlenerek üzerine vernik çekilmek suretiyle yapılan lake eserler, beş bin yıl önceki eski Mısır’da tahta lahitler üzerinde görülmesine rağmen . Türk lake ciltlere 17. yy ikinci yarısından önce  rastlanmamıştır.

Ali’nin rugan dediği ve 18 yy.dan sonra  da Edirnekari adı verilen lake eserler Türkiye’de, özellikle Diyarbakır, Bursa, İstanbul ve Edirne’de yapılmıştır.

Türk lakelerinde sadece stilize tabiat motifleri ile birlikte realist çiçekler kullanılmıştır. 

Ali Üsküdari nin eserleri tamamen stilizedir ve en güzel çalışması Topkapı Sarayı Müzesi 'nde, 1723 tarihli Sultan III. Ahmet murakkası için yaptığı kaptır. Ahmet Hazine’nin 1727 de  başka bir murakkaya yaptığı kap ve yine bu devirde yapılmış Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi ’nde bulunan 1727 tarihli 'Tefsir-al-Celaleyn' adlı kitabın sanatçısının imzası olmayan kabı Türk lake ciltlerinin  güzel örnekleridir.

Abdullah Buhari’nin 1728 yılında bir cilt kabı üzerine lake tekniği ile yaptığı iki manzara Türk resminde batılı resim anlayışıyla çalışılmış ilk manzara kompozisyonlarıdır. Türk lake kapları içinde şaheser kabul edilebilecek, başka bir örneğine rastlanılamayacak kadar ender bir eserdir.
Diğer örneklerin bazıları; 1795 tarihli  Hazık Divanı’nın  sanatçısı belli olmayan kabı, Mustafa Edirne’nin 1757 tarihli kabı,  Mustafa Nakşi imzalı  1792 tarihli kaplardır.

18. yy sonunda lake sanatında gerileme başlar, 19. yy’dan itibaren batı etkisi ile klasik tezyinatın yerini barok rokoko tarzı süslemeler almıştır.
Ancak her türlü etkiye rağmen Türk ciltleri, İslam milletleri arasında kapların içinde kendine özgü karakteri olan ve diğerlerinden kolaylıkla ayrılabilen orijinal eserlerdir.

 

 

Türk cilt sanatı ve ilgili konular hk. detaylı bilgi için bkz.


 

    Kapat
 

  Kaynak:Kemal Çığ, Türk Kitap Kapları, Doğan Kardeş Basımevi, İstanbul 1971
     Zeren Tanındı, Osmanlı Sanatında Cilt, Osmanlı 11, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 1999
     Mehmet Ağaoğlu, Persian Bookbindings of the XV. Century, 1935
    M.E.Özen, Türk Cilt Sanatı, T.İş Bankası 377, İstanbul 1998
     R.M.Meriç, Türk Cilt Sanatı Tarihi Araştırmaları I, Vesikalar, Ankara 1954
     J.Raby-Z.Tanındı, Turkish Bookbinding in the 15th. Century, The Foundation of an Ottoman Court Style, ed., T.Stanley, London 1993
     Z. Tanındı, Rugani Türk Kitap Kaplarının Erken Örnekleri, İstanbul 1984
     Z.Tanındı, Türk Cilt Sanatı, Başlangıcından Bu güne Türk Sanatı, Ankara 1993
     Z.Tanında, Türk Cilt Sanatında Kumaş, Sanat Dünyamız 32, 1985
     Oktay Aslanapa, Osmanlı Devri Cilt Sanatı, Türkiyemiz, S.38, 1982

(1) Uğur Derman, Türk Sanatında Murakkalar, İlgi, S.32, İstanbul 1981

(2) Y.Özcan, Türk Kitap Sanatında Şemse Motifi, Kültür Bakanlığı 1124,Ankara 1990

(3) Cahide Keskiner, Türk Süsleme Sanatlarında Stilize Çiçekler, Hatai, Ankara 2000

(4) Selçuk Mülayım, Rumi Motif, Thema Laorusse, C.6, İstanbul 1983
     Selçuk Mülayım, Rumi Motifin Zoomorfik Kökeni, Uluslar arası Osmanlı Öncesi Türk Kültürü Kongresi Bildirileri, Ankara 1989

(5) Yıldız Demiriz, Osmanlı Kitap Sanatında Naturalist Çiçekler, İstanbul 1986

(6) Ş.aksoy, Kitap Süslemelerinde Türk Barok Rokoko Uslubu, Sanat 6, 1977
     B.Mahir, Kanuni Döneminde Yaratılmış Yaygın Bezeme Uslubu; Saz Yolu, Türkiyemiz 54, 1998

(7) Lake Ciltler hk. geniş bilgi için bkz.
     Kemal Çığ, 18.Yüzyıl Lake Tezhipçilerinden Ali al-Üsküdari, Türk Tarih, Arkeologya ve Etnografya Dergisi,S.5,  İstanbul 1949
     Kemal Çığ, Türk Lake Tezyinatının bir Şaheseri, Türkiyemiz, S.7, 1977
     Kemal Çığ, Türk Lake Müzehhipleri ve Eserleri, Sanat Tarihi Yıllığı,S.3, İstanbul 1969
     Süheyl Ünver, Türk Sanatı Tarihinde Edirnekari Lake İşleri ve Sanatkarları, Vakıflar DergisiS.6, 1965
     Süheyl Ünver, Müzehhip ve Çiçek ressamı Üsküdarlı Ali ve Eserleri, Tepe Lab Yay. No6 İstanbul 1954

Fotoğraf:M.Özdemir-N.Kayabaşı, Geçmişten Günümüze Dericilik, Kültür Bakanlığı,Ankara 2007

 
     
 
 
› İlgili kategoriye ait ürünler
İlgili kategoriye ait herhangi bir ürün bulunmamaktadır.

› Bunları biliyor musunuz?
Birsen Malkoç
Tüm hakları saklıdır. © 2024 idesanat.com
Önemli Bilgiler
1. İçeriğimizi başka bir sitede paylaşıyorsanız, lütfen kaynak belirtmeyi unutmayın, ilginize teşekkür ederiz.
2. Sitemizde bulunan bir içeriğin telif haklarına veya yasalara aykırı olduğunu düşünüyorsanız lütfen bize bildirin.