anasayfa kategoriler idesözlük müze rehberi köşe yazıları sunumlar amacımız bize ulaşın
Köşe yazıları
Prof. İsmail Öztürk
Koruma Kültürü


Çağdaş dünya içinde yapılması zor ama bir o kadar önemli olan ‘kendi kültürünle var olmak’ tır.

Bu da ancak toplumların kendilerine ait, doğru bilgilere dayalı, çağın gereksinimlerine uygun, yaygın ve nitelikli bir koruma kültürünün varlığı ile mümkündür.

Kültürün temelinde zaten bir koruma söz konusudur. Koruma her şeyden önce bilinçli bir davranışı gerektirir. Konu bu açıdan ele alındığında, kültürel, ekonomik, sosyal boyutu olan bir dizi eylemi kapsayan koruma olgusu, ortak bir katılımı ve disiplinler arası bir çalışmayı zorunlu kılmaktadır.

 

Ülkemizde konu iki yönüyle dikkat çekmektedir. İlki çağdaş dünya koşullarında oluşan yeni eğilimlerin belirlediği yaşam gereği, geleneksel değerlerin değişime uğraması, kimilerinin ortadan kalkması; İkincisi ise kültür tarihimiz açısından çok önemli olan , değişen, kaybolan bu değerleri sonraki kuşaklara aktarılması sorunudur. Bu nedenle geleneksel sanatlarımızın ve genelde kültürümüzün maddi ürünlerinin işlevleri ile birlikte koruma altına alınmasının gerekliliği gün geçtikçe önem kazanmaktadır.

 

Kültürel varlıkların korunmasına ilişkin uluslar arası düzeyde ilk büyük girişim II. Dünya savaşı sonrasında Birleşmiş Milletler bünyesinde 16 kasım 1945 tarihinde imzalanan bir sözleşme ile UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu) kurulmasıyla başlamıştır. Bir başka uluslar arası girişim ICOM (Uluslar arası Müzeler Birliği) 1947 yılında ilk toplantısını yaparak koruma anlayışında yeni gelişmeleri tartışmaya  açmasıyla kültür varlıklarının tüm toplumların ortak malı olduğu düşüncesinden yola çıkılarak onlarla ilgilenilmesi ve eğitimi önem kazanmıştır.

 

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de korumacılık bilinci gelişmektedir. Sivil toplum örgütleri, belediyeler, devlet yöneticileri, çevreyi korumaya, mimari dokunun koruma altına alınmasına , yeni müzeler kurulmasına özenle yaklaşmaktadırlar.

 

Korumanın temelinde nicel ve niteliksel olarak var olanı yaşatma düşüncesi vardır. Söz konusu sürekliliğin sağlanması için öncelikli olarak neyin, niçin ve nasıl korunacağının doğru tanımlanması gerekmektedir. Korumanın doğru tanımlanması ve amacına ulaşması ise ancak doğru bir belgeleme çalışması ile mümkündür.

 

› Köşe yazıları
TC Kültür ve Turizm Bakanlığı / Ministry of Culture and Tourism
UNESCO'nun Türkiye'deki ''Dünya Miras Alanları'' Listesi
Sayit Hidayetoğlu
Assos (Behramkale) ve Filozofları
Kutlay Doğan
Müzecilik
Türkiye Seramik Federasyonu
Türk Seramikleri
Muhittin Serin
ABD'deki Bazı Kütüphanelerde Bulunan İslam El Yazma Eserleri
Aktüel Arkeoloji Dergisi
Osman Hamdi Bey
Prof. Önder Küçükerman
'Beykoz' Camları Kimliği
Nalan Yılmaz
Tasarım Sanat mıdır?
Doç.Dr.Rüstem Aslan
Mitoloji ile Arkeolojinin Buluştuğu Yer - TROY
Prof. İsmail Öztürk
Etnografya Müzeleri
Prof. İsmail Öztürk
Koruma Kültürü
Doç Dr Sabri Çakır
Folklor ve Etnografya Kavramları
Prof. İsmail Öztürk
El Sanatı (Zanaatı) Ve Sanat Kavramları I
Prof.İsmail Öztürk
EI Sanatı (Zanaatı) Kavramı Üzerine II
Prof. İsmail Öztürk
El Sanatlarının Günümüzdeki Sorunları Ve Öneriler
Dr.Mehmet Yardımcı
Geleneksel Kültürümüzde Taş
Birsen Malkoç
Tüm hakları saklıdır. © 2024 idesanat.com
Önemli Bilgiler
1. İçeriğimizi başka bir sitede paylaşıyorsanız, lütfen kaynak belirtmeyi unutmayın, ilginize teşekkür ederiz.
2. Sitemizde bulunan bir içeriğin telif haklarına veya yasalara aykırı olduğunu düşünüyorsanız lütfen bize bildirin.