Türkiye’de ilk müzecilik faaliyetleri 19. yüzyıl ortalarında başlamıştır. 1846’da Sultan Abdülmecid döneminde Tophane-i Amire müşiri Ahmet Fethi Paşa tarafından eski eserlerin ve özellikle eski silâhların Aya İrini Kilisesi’nde toplanmasıyla müzeciliğin temeli atılmıştır. Tanzimat döneminde Aya İrini Kilisesi, Müze-i Hümayun adını almıştır.
Türkiye’de modern anlamda müzecilik çalışmalarını 19. yüzyıl sonlarında ünlü ressam ve müzeci Osman Hamdi Bey başlatmış, Cumhuriyet’in ilanından sonra büyük bir gelişme göstermiştir. Bunun temelinde Atatürk’ün, kültür varlıklarının araştırılıp ortaya çıkarılmasına ve müzelerin ülke çapında yaygınlaştırılmasına verdiği önem yatmaktadır. Cumhuriyet ilan edildiği sırada Türkiye’de “Asar-ı Atika Müzesi” adıyla anılan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Aya İrini’de kurulmuş olan Askerî Müze, Süleymaniye Külliyesi’nin imaretinde yer alan Evkaf-ı İslamiye Müzesi ile Anadolu’nun birkaç büyük kentinde açılmış Müze-i Hümayun şubeleri bulunmaktaydı.
İçindeki eşyalar ile birlikte müzeye dönüştürülen Topkapı Sarayı 1927’de ziyarete açılmıştır. Aynı yıl Evkaf-ı İslamiye Müzesi, “Türk ve İslam Eserleri Müzesi” olarak yeniden düzenlenmiş; Konya’daki Mevlâna Dergâhı müze hâline getirilmiş, ülkenin müze olarak tasarlanan ilk yapısı olan “Ankara Etnografya Müzesi” halkın ziyaretine açılmıştır. Ayrıca Bursa, Adana, Manisa, İzmir, Kayseri, Antalya, Afyon, Bergama ve Edirne’de yeni müzeler kurulmuştur.
1940 yılında Mahmut Paşa Bedesteni’nde kurulan Hitit Müzesi, 1967 yılında restore edilerek “Anadolu Medeniyetleri Müzesi” adını almıştır. Bugün ülkede Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı 188 adet müze ve Bakanlık denetiminde faaliyet gösteren 125 adet özel müze ile 1.444 koleksiyoner bulunmaktadır.
Müzelerdeki koleksiyonları meydana getiren eserler, genellikle Anadolu’daki uygarlık çağlarına aittir ve 1935’lerde başlayan arkeolojik kazılar sonucu çıkarılmıştır. Arkeolojik ağırlıklı koleksiyonların yanında; doğu sanatı ve Türk-İslam devirlerinin eserleri ikinci büyük grubu meydana getirir. Bunun yanı sıra ülkede Osmanlı tarihi, Kurtuluş Savaşı ve devrimler ile ilgili, içindeki eşyalarla olduğu gibi korunarak restore edilen tarih müzeleri de bulunmaktadır.
Atatürk’ün Selânik’te doğduğu evin örneği Ankara’da aslına uygun şekilde yaptırılarak müze hâline getirilmiştir. Atatürk’ün hayatı ve ilkelerinin bilgi, belge ve dokümanlarla teşhir edildiği müze ziyarete açıktır.
Ayrıca, Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nı yönlendirdiği ve çeşitli illeri ziyareti sırasında konuk edildiği yapılar da müzelere dönüştürülmüştür.
Ülkedeki müzelerin bir başka grubu ise “Müze Evler” ve “Hatıra Müzeleri”dir. Birgi’deki “Çakırağa Konağı”, Amasya’daki “Hazeranlar Konağı”, Diyarbakır’daki “Ziya Gökalp Evi” ve İstanbul’daki “Tevfik Fikret Aşiyan Evi” bu müzelerden bazılarıdır.
Tarihsel yapıların müze olarak korunması çalışmaları 1930’larda başlamıştır. İstanbul’da Ayasofya, Dolmabahçe Sarayı, Kariye Kilisesi, Fethiye ve İmrahor camileri ile Bursa’da Yeşil Türbe ve Muradiye Külliyesi bu tür müzelerin en önemli örnekleridir. Ülkede aynı zamanda birçok antik kent “açık hava” müzesi olarak düzenlenmiştir. Boğazköy, Efes, Bergama, Afrodisias, Aspendos, Karatepe, Göreme ve Perge açık hava müzeleri bunlardan bazılarıdır.
Türkiye, tarihsel miras ve müzecilik alanındaki faaliyetlerde uluslararası kuruluşlarla da iş birliği yapmaktadır. UNESCO’ya bağlı Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS) ile Milletlerarası Müzeler Konseyi (ICOM)’nin, Türkiye millî teşkilatları bulunmaktadır. 1984 yılında Avrupa Konseyi tarafından “Seçkin Müze” ödülüne layık görülen “İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi” ile 1988’de “Europa Nostra” ödülünü alan “Sadberk Hanım Müzesi” ödüllü Türk müzelerinden bazılarıdır.
1988 yılında Antalya Müzesi “Yılın Müzesi Mansiyonu”na,
1989 yılında İstanbul Arkeoloji Müzeleri “Avrupa Konseyi Ödülü”ne,
1995 yılında Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi “Yılın Müzesi Mansiyonu”na,
1996 yılında İstanbul Rahmi Koç Endüstri Müzesi “Özel Müze Ödülü”ne,
1997 yılında Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi “Avrupa’da Yılın Müzesi Ödülü”ne
2003 yılında Trakya Üniversitesi Sağlık Müzesi (Özel Müze) “Avrupa’da Yılın Müzesi Özel Ödülü”ne layık görülmüşlerdir.
Türkiye’nin sahip olduğu değerleri tanıtmak amacıyla her yıl yurt içi ve yurt dışı sergi düzenlemeleri de gerçekleştirilmektedir.
2008 yılında Japonya’da “Topkapı Sarayı’nın Hazineleri Muhteşem Osmanlı Hanedanlığı”, İspanya’da “Altın Satırlar Sakıp Sabancı Müzesinden Osmanlı Hat Sanatı”,
İsveç’te “Topkapı Sarayı ve İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesinden Porselenler”, İngiltere’de “Hadrian”,
Almanya’da “Evet-Ja, Ich Will! 1800’den Bu Güne Düğün Kültürü ve Modası: Bir Alman-Türk Karşılaşması”,
Türkiye’de “Yahudi Kültüründen Kesitler”, “Lale Kaftan ve Levni: Topkapı Sarayından Kaftan ve Minyatürler”, “Palimsest Reclaimed-Kazanılmış Katmanlar
Amerika’da Babil’in Ötesi: MÖ 2. Bin Yılda Sanat, Ticaret ve Diplomasi”
Katar’da “Sınırlar Ötesinde” adlı sergiler açılmıştır.
2008 yılında İstanbul’da “Friglerin Gizemli Uygarlığı”, “Anadolu Topraklarında Güzeli Arayış”, “Efes Artemisyonu: Bir Tanrıçanın Kutsal Mekânı”, “Afrodisyas”, “The Lure of The East/Doğu’nun Cazibesi”, “Sarayın Terzisi: Bir Levanten Ailesinin Osmanlı Sarayına Yaptığı İşler” ve Ankara’da “Eski Çağlarda Anadolu’da Hukuk” sergisi düzenlenmiştir.
Hazırlayan Kutlay DOĞAN, Türkiye, Ankara 2009 (Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından hazırlatılmıştır.) |